3 Ocak 2016 Pazar

KOCAN KADAR KONUŞ

KİTAP ADI: Kocan Kadar Konuş
KİTAP YAZARI: Şebnem Burcuoğlu
KİTAP SAYFASI: 220
YAYINEVİ: Dex 



YORUMUM;

Bu kitap anlatılamaz okuyup yaşamanız lazım.Gülmekten öldüm resmen,bitmesin diye ilk defa bir kitabı sindire sindire okudum diyebilirim.

Efsun adında bir kız,diğer kızlar gibi davranıp giyinmediği için hayatına giren erkekler sürekli aldatıp terkediyorlar.Kardeşlerinin ve ailesinin zoruyla değişmeye ve farklı bir hayat yaşamaya çabalıyor.İşte tam bu sırada olan oluyor zaten .

O konuşmalar,o düşünceler anlatılamaz asla ...gözlerimden yaşlar geldi gülmekten.Hayli olarak konuştuğu Sabahattin Ali'yi de es geçmeyelim.Tavsiye ediyorum...İkinci kitabını mutlaka okuyacağım...



BABAMIN BAVULU

KİTAP ADI: Babamın Bavulu
KİTAP YAZARI: Orhan Pamuk
KİTAP SAYFASI:  83
YAYINEVİ: İletişim Yayınları


YORUMUM;

Orhan Pamuk Kar kitabı ile 2006 da aldığı Nobel Ödülü konuşmasını anlatıyor.Aynı zamanda babasından kalan bir bavul'u da anlatıyor.Yazarların kitap yazarken ki psikolojilerine de değiniyor.Kısacası kendi düşünceleriyle dolu olan bir kitap.Keyifli bir kitaptı.

 ''Ölümünden iki yıl önce babam kendi yazıları,el yazmaları ve defterleriyle dolu küçük bir bavul verdi bana.''




PARİSTE BALAYI

KİTAP ADI: Pariste Balayı
KİTAP YAZARI: Jojo Moyes
KİTAP SAYFASI: 138
YAYINEVİ: Pegasus


YORUMUM;

Merak edip alıp başladım ve bir anda bitti.

Ardında Bıraktığın Kadın'ın ön tanıtımı gibi kitap.2002 yılında Liv ve 1900'lü yıllarda Sophie.Bu iki kadının Balayı hikayesinin başlangıcı.Bir çırpıda okunacak bir kitap.Biraz romantik,biraz duygusal.Devamı olan kitapta daha iyi anlayacağım sanırım.

Aşıklar şehri Paris'te yeni evli iki çift...

Genç ve güzel Liv,2002 yılında zengin ve çekici bir mimar olan David'le evlenir.Rüya gibi bir balayı geçirme hayaliyle Paris'e gelseler de beklenmedik bir sorun evliliklerini daha ilk günden sorgulamalarına yol açar.Acaba aralarındaki büyük aşk onları bir arada tutmaya yetecek midir?

1900'lerin başında ünlenen ressam Edouard Lefevre, tabloları için kendisine modellik yapan Sophie'ye aşık olur.Bir kadına bağlanmayı daha önce asla aklından geçirmemiş olsa da Sophie'nin,hayatının kadını olduğuna inanıp ona evlenme teklif eder.Ancak genç Sophie kısa bir süre sonra evlilik hayatının beklediğinden çok daha farklı olduğunu,aşkı için büyük fedakarlıklarda bulunması gerektiğini anlar...



 

KUYUCAKLI YUSUF

KİTAP ADI: Kuyucaklı Yusuf
KİTAP YAZARI: Sabahattin Ali
KİTAP SAYFASI: 220
YAYINEVİ: Yapı Kredi Yayınları


YORUMUM;

Muazzez ve Yusuf.Hüzünlü bir hikayeyi anlatıyor.

Çok küçük yaşta kimsesiz kalan Yusuf'un tertemiz aşkından ve Anadoluda ki yaşam mücadelesinden çok etkilendim.Sonu hüzünlü bitti.Sabahattin Ali'nin güçlü kalemlerinden birisi daha diyip okumanızı tavsiye ediyorum...

''Bu manasız ve yabancı hayatta bir tek şeye hakikaten sarılmış,hakikaten inanır gibi olmuştu.Bu da karısı idi.Muazzez'in varlığı Yusuf için büyük,boşlukları dolduracak mahiyette bir şey değildi,fakat onun yokluğu müthişti.Onun bu kadar sebepsiz yere,bu kadar insafsızca Yusuf'un hayatından koparılması çıldırtacak kadar acı idi.Hayatında asıl aradığı şeyin Muazzez olmadığını biliyordu,fakat Muazzez olmadan bunu aramaya muktedir olamayacağını sanıyordu.''



 

KARA KIŞ BEYAZ DÜŞ

KİTAP ADI: Kara Kış Beyaz Düş
KİTAP YAZARI: Fatma Erdek
KİTAP SAYFASI: 400
YAYINEVİ: Ephesus

YORUMUM;

Zeynep çok küçükken babası ölür ve annesi Selim adında bir adamla evlenir.Selim kızı olarak gördüğü Zeynep'in bütün masraflarını üstlenir.Onu okutur,büyütür.Ama günler geçtikçe Zeynep büyür ve Selim'in kıza hisleri değişir.Zeynep içinden çıkılmaz bir hayata sürüklenir...
 

Diğer tarafta Akgül,Erzurumda yaşayan ve üvey babası tarafından hor görülerek büyüyen 16 yaşındaki kız...Bu iki kadının yolu bir şekilde kesişir...
 

Hikayenin ilk 50 sayfasında kim kim?, hangi olay,hangi zamanda? diye bir kargaşa yaşadım kafamda.Ama sonra herşey rayına oturdu.Konu olarak her zaman işlenen hikayelerden gibi görülse de o kadar akıcı,o kadar sürükleyici ki elinizden bitirmeden bırakamayacaksınız.Kitaptan bazı alıntıları paylaşmak istiyorum;
 

-"İsimler değişir.Yüzler,tenler,renkler,yerler değişir.Ancak kaderler,sonlar ve sonlara giden yollar asla değişmez.Gün gelir,iki kadın,tıpkı kumaş ile astar gibi aynı kalıp üzerine,aynı makasla biçilir.Tıpkı Akgül ve benim gibi...Bir elbisenin birbirinin üzerine geçmiş iki ayrı parçasıydık biz.Akgül kumaşıydı bu elbisenin,görünen yüzü.Bense gizli yanıydım,astarı..."
 

-"Her bulanık su,bir süre sonra durulur...Her fırtına bir süre sonra yorulur...Her yangın bir an gelir soğur.Geride izleri kalmaz mı? Kalır elbette...Çamurdan bir yatak,kırık dallar,kıraç toprak..."  

Fatma Erdek yüreğine ve kalemine sağlık...